DOLAŞMA harflerinden oluşan 51 kelime bulunuyor. DOLAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Dolaşma kelimesinin anlamı nedir? Dolaşma ile başlayan kelimeler. İçinde dolaşma olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.
7 Harfli Kelimeler
DOLAŞMA14
6 Harfli Kelimeler
DOLAMA10
5 Harfli Kelimeler
DALAŞ10, ALMAŞ9, DOLMA9, DOLAM9, DAMLA8, DAMAL8, DALMA8
4 Harfli Kelimeler
ADAŞ9, AŞMA8, MAAŞ8, MODA8, MAŞA8, ŞAMA8, ADAM7, DAMA7, LODA7, MOLA6, OLMA6, ALMA5, AMAL5, LAMA5, MALA5
3 Harfli Kelimeler
ŞAD8, ŞOM8, LOŞ7, MOD7, MAŞ7, ŞAM7, DAM6, ODA6, ŞAL6, ADA5, DAL5, OMA5, AMA4, ALO4, LAM4, MAL4, ALA3
2 Harfli Kelimeler
AŞ5, DO5,
OD5, AD4, OM4, AM3, MA3, OL3, AL2, LA2
AL
[isim]
-
Kanın rengi, kızıl, kırmızı
[sıfat]
-
Bu renkte olan
Al bayrak. Al çuha.
[sıfat]
Ata Sözleri ve Deyimler
- al elmaya taş atan çok olur
- al giymedim ki alınayım
- al gömlek gizlenemez
- alı alına, moru moruna
- alı al, moru mor
- al kanlara boyanmak
- al kiraz üstüne kar yağmış
Birleşik Kelimeler: albasma, albastı, al bayrak, alkarısı, al sancak, alyuvar
[isim] [eskimiş]
-
Aldatma, düzen, tuzak, hile
Ata Sözleri ve Deyimler
- al ile aslan tutulur, güç ile sıçan tutulmaz
[kimya]
-
Alüminyum elementinin simgesi
LA
(Kelime Kökeni: İtalyanca la)
[isim] [müzik]
-
Gam dizisinde `sol` ile `si` arasındaki ses
[kimya]
-
Lantan elementinin simgesi
ÂLÂ
(Kelime Kökeni: Arapça aʿlā)
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: arşıâlâ, ne âlâ, pekâlâ, dik âlâsı
[sıfat]
-
Karışık renkli, çok renkli, alaca
Ala kilim eskimiş.
[isim]
[halk ağzında]
-
Açık kestane renginde olan, ela (göz)
[isim] [halk ağzında]
-
Kekliğin boynundaki siyah halka
Ata Sözleri ve Deyimler
- ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz
Birleşik Kelimeler: alabacak, alabalık, alabaş, alaçam, ala gün, alakarga, ala sulu, alatav, dağ alası, deniz alası, göl alası
AM
[isim] [kaba konuşmada]
[kimya]
-
Amerikyum elementinin simgesi
OL
[sıfat] [eskimiş]
[zamir]
ÂMÂ
(Kelime Kökeni: Arapça aʿmā)
[sıfat]
[bağlaç]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ama ne
- aması maması yok!
- aması var
ALO
(Kelime Kökeni: Fransızca allô)
[ünlem]
-
Telefon konuşmasına başlarken kullanılan bir seslenme sözü
[argo]
-
(alooo) Kendisine bakmasını veya kendisiyle ilgilenmesini istediği kişiye karşı söylenen seslenme sözü
LÂM
(Kelime Kökeni: Arapça lām)
[isim]
-
Arap alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı
Ata Sözleri ve Deyimler
- lâm elif çevirmek (veya çizmek)
- lâmı cimi yok
[isim]
-
Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduğu dar, uzun cam parçası
MAL
(Kelime Kökeni: Arapça māl)
[isim]
[ticaret]
-
Alınıp satılabilen her türlü ticaret eşyası, emtia
[mecaz]
[argo]
[kaba konuşmada]
Ata Sözleri ve Deyimler
- mal adama hem dost hem düşmandır
- mal bulmuş Mağribî gibi
- mal canı kazanmaz, can malı kazanır
- mal canın yongasıdır
- mal da yalan mülk de yalan, var biraz da sen oyalan
- mal edinmek
- mal etmek
- malı götürmek
- malını yemesini bilmeyen zengin her gün züğürttür
- malın iyisi boğazdan geçer
- malı ongun olanın adı angın olur
- mal kaldırmak
- mal kapatmak
- mal meydanda
- mal olmak
- mal sahibi mülk sahibi, hani bunun ilk sahibi
- mal yapmak
Birleşik Kelimeler: mal beyanı, mal bildirimi, mal birliği, mal canlısı, mal mülk, mal sahibi, mal sandığı, mal varlığı, malın gözü, anamal, ara mal, başmal, beytülmal, fason mal, kabzımal, mirî mal, resülmal, sermaye mal, tapon mal, dünya malı, hırsız malı, işporta malı, ithal malı, mezat malı, orta malı, sıra malı, vakıf malı, yerli malı, ikame mal
AD
[isim]
[dil bilgisi]
-
Canlı ve cansız varlıkları, duygu ve düşünceleri, çeşitli durumları bildiren kelime, isim
Ata Sözleri ve Deyimler
- ad almak
- ad çekmek
- adı (bile) olmamak
- adı batası (veya batasıca)
- adı batmak
- adı bile okunmamak
- adı çıkmak
- adı çıkmış dokuza, inmez sekize
- adı deliye çıkmak
- adı duyulmak
- adı geçmek
- adı gibi bilmek
- adı kaldırılmak
- adı kalmak
- adı karışmak
- adı kötüye çıkmak
- adını ...-ye çıkarmak
- adını ağzına abdestle almak
- adını ağzına almamak
- adını anmak
- adını bağışlamak
- adını çıkarmak
- adını kirletmek (veya lekelemek)
- adını koymak
- adını taşımak
- adını vermek
- adı olmak
- adı var
- ad koymak
- ad takmak
- ad vermek
- ad yapmak
Birleşik Kelimeler: ad aktarması, ad bilimi, ad cümlesi, ad çekimi, ad çekme, ad durumu, ad gövdesi, ad kökü, ad tabanı, ad tamlaması, addan türeme ad, addan türeme eylem, adı belirsiz, adı sanı, adı üstünde, adına, adıyla sanıyla, adlar dizgesi, adlı adıyla, bayramlık ad, birleşik ad, eylemden türeme ad, kısma ad, küçük ad, ön ad, özel ad, somut ad, soyut ad, takma ad, türemiş ad, yalın ad, aile adı, göbek adı, kod adı, soyadı, tanıtma adı, topluluk adı, yer adı, kendi adına
[isim]
Birleşik Kelimeler: addetmek, addolunmak
OM
[isim]
[isim] [fizik]
-
Elektrikte iletkenin direnç birimi
ALMA
[isim]
-
Almak işi, ahiz, derç, ittihaz, kabız
Birleşik Kelimeler: açığa alma, kültüre alma, satın alma, koku alma duyusu, tat alma duyusu, tat alma organı
AMAL
(Kelime Kökeni: Arapça aʿmāl)
[isim] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: amalierbaa
LAMA
(Kelime Kökeni: Fransızca lama)
[isim] [hayvan bilimi]
-
Geviş getirenlerden, Güney Amerika'nın dağlık bölgelerinde yaşayan, yük hayvanı olarak kullanılan, karadan aka kadar türlü renklerde olabilen, tüyleri uzun, boyu yüksek ve boynu uzun hayvan
[isim]
-
Tibetlilerde ve Moğollarda Buda rahibi
Birleşik Kelimeler: dalay lama
[isim]
-
Küçük maden veya cam şerit
MALA
(Kelime Kökeni: Farsça māle)
[isim]
-
Harç alıp sürmeye yarayan, çoğu üçgen biçiminde, yassı, demirden, üstten tahta saplı sıvama aracı