BEDEVİ ile Oluşan Kelimeler (BEDEVİ Kelime Türetme)



BEDEVİ harflerinden oluşan 16 kelime bulunuyor. BEDEVİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Bedevi kelimesinin anlamı nedir? Bedevi ile başlayan kelimeler. İçinde bedevi olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

BEDEVİ16

5 Harfli Kelimeler

EBEDİ9, EDEBİ9

4 Harfli Kelimeler

DEVE12, BİDE8, DEBİ8

3 Harfli Kelimeler

DEV11, BED7, EBE5, EDİ5, EDE5, İDE5

2 Harfli Kelimeler

EV8, VE8, BE4, DE4


BE


[ünlem]
  • `Ey, hey` anlamlarında bir seslenme sözü

    Namluna dayanır, yola dalarsın / Duruşun bakışın yaman, be Ali! - Faruk Nafiz Çamlıbel

[kimya]
  • Berilyum elementinin simgesi

DE



EBE


[isim]
  • Doğum işini yaptıran kadın

    Babam ebe bulmaya koştu. - Ayla Kutlu

[halk ağzında]
  • Büyükanne, nine

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ebe olmak

Birleşik Kelimeler: ebebulguru, ebegümeci, ebekuşağı, ebemkuşağı, körebe, dil ebesi, kumar ebesi, laf ebesi, lakırtı ebesi, oyun ebesi, söz ebesi


EDİ


[isim] [halk ağzında]
  • İş yapma
[isim] [halk ağzında]
  • Birbiriyle iyi anlaşan iki yaşlının baş başa kalışını anlatan Edi ile Büdü, Şakire Dudu deyiminde geçen bir söz

EDE


[isim] [halk ağzında]
  • Ağabey

İDE (Kelime Kökeni: Fransızca idée)


[isim]
  • Düşünce

BED (Kelime Kökeni: Farsça bed)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kötü, çirkin, tuhaf

Birleşik Kelimeler: bedbaht, beddua, bednam


BİDE (Kelime Kökeni: Fransızca bidet)


[isim]
  • Bedenin belden aşağı bölümlerini yıkamakta kullanılan tuvalet aracı

DEBİ (Kelime Kökeni: Fransızca débit)


[isim] [coğrafya]
  • Bir akarsuyun herhangi bir kesiminden saniyede geçen suyun hacmi, akım

EV


[isim]
  • Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı
[mecaz]
  • Aile

    Evine bağlı bir adam.

[eskimiş]
  • Soy, nesil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ev açmak
  • ev alma, komşu al
  • ev bozmak
  • evde kalmak
  • evdeki pazar (veya hesap) çarşıya uymaz
  • eve çıkmak
  • ev ev dolaşmak (veya gezmek)
  • evi ev eden avrat
  • ev işletmek
  • evlerden ırak (veya uzak)
  • evlere şenlik
  • ev tutmak

Birleşik Kelimeler: ev adamı, ev altı, ev bark, ev ekmeği, ev ekonomisi, ev eşyası, ev gezmesi, ev halkı, ev hanımı, ev işi, ev kadını, ev sahibi, ev sineği, ev yemeği, evi sırtında, genelev, konteyner ev, taşınır ev, yüzer ev, Allah'ın evi, arıtımevi, aşevi, ayevi, babaevi, bağ evi, bakımevi, basımevi, bıçkıevi, buğuevi, camevi, canevi, cemevi, cezaevi, ciltevi, çayevi, çiçekevi, dağ evi, dağıtımevi, damıtımevi, dernekevi, dikimevi, doğumevi, doyumevi, dökümevi, düğünevi, dümenevi, dünyaevi, düşkünlerevi, erkekevi, ezimevi, giyimevi, gökevi, gözevi, gözlemevi, hâkimevi, halkevi, hekimevi, huzurevi, hücre evi, ıslahevi, imamevi, kadınevi, kahveevi, kayakevi, kesimevi, kızevi, kitabevi, konukevi, kuş evi, merdivenevi, modaevi, müzikevi, oğlanevi, orduevi, orman evi, öğretmenevi, ölüevi, polisevi, radyoevi, randevuevi, sağlıkevi, sanatevi, sayrılarevi, sazevi, sergievi, sığınmaevi, taziyeevi, tecimevi, tutukevi, üretimevi, yapımevi, yargıevi, yarı açık cezaevi, yayınevi


VE


[bağlaç]
  • İki kelime veya iki cümle arasına girerek aralarında bir bağ olduğunu anlatan söz

    Galiba bir vehme kapılıyorum ve galiba bir hastalık beynimi kemiriyor. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: ve benzeri, ve diğeri, vesair, vesaire, veya, veyahut


EBEDÎ (Kelime Kökeni: Arapça ebedī)


[sıfat]
  • Sonsuz, ölümsüz, bengi

    Geçtik hepimiz dörtnala cennet kapısından / Gördük ebedî cetleri bir anda yakından - Yahya Kemal Beyatlı

Birleşik Kelimeler: ebedî uyku


EDEBÎ (Kelime Kökeni: Arapça edebī)


[sıfat]
  • Edebiyatla ilgili, edebiyata ilişkin, yazınsal

    Gazete idaresinde biriken edebî mecmuaların yapraklarını karıştırıyorum. - Ahmet Haşim

Birleşik Kelimeler: edebî dil, edebî eser, edebî sanat


DEV (Kelime Kökeni: Farsça dīv)


[isim]
  • Korkunç, çok iri ve olağanüstü güçlü masal yaratığı

    Abdülhak Hamit Bey, fevkalbeşer bir devden daha güzel bir mahluktur. - Yahya Kemal Beyatlı

[sıfat]
  • Olağanüstü irilikte olan

    Dev vücudu içinde bir genç kız hassasiyeti taşıyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat] [mecaz]
  • Çok büyük, çok önemli

    Dev şirketler. Dev bir yazar.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dev adımlarla ilerlemek
  • dev gibi

Birleşik Kelimeler: dev anası, dev aynası, dev dalga, dev köpek balığıgiller


DEVE


[isim] [hayvan bilimi]
  • Geviş getiren memelilerden, boynu uzun, sırtında bir veya iki hörgücü olan, yük taşımakta kullanılan hayvan (Camelus)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • deve bir akçeye, deve bin akçeye
  • deve boynuz ararken kulaktan olmuş
  • deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder
  • deveden büyük fil var
  • deve, deve yerine çöker
  • deve gibi
  • deve Kâbe'ye gitmekle hacı olmaz
  • deve nalbanda bakar gibi
  • devenin derisi eşeğe yük olur
  • deve olmak
  • deve yapmak (veya etmek)
  • deveye bindikten sonra çalı ardına gizlenilmez
  • deveye burç gerek olursa boynunu uzatır
  • deveye hendek atlatmak
  • deve yerine deve çöker
  • deveyi düze çıkarmak
  • deveyi havuduyla yutmak
  • deveyi yardan uçuran bir tutam ottur

Birleşik Kelimeler: deveboynu, deve dikeni, deve dişi, deve döşlü, deveelması, devegözü, deve hamuru, deve kini, deve kolu, deve kuşu, devetabanı, deve tımarı, devetüyü, deve tüyü, deve yükü, deve yürekli, hacı devesi, peygamberdevesi