AHŞAP ile Oluşan Kelimeler (AHŞAP Kelime Türetme)



AHŞAP harflerinden oluşan 15 kelime bulunuyor. AHŞAP kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ahşap kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.

5 Harfli Kelimeler

AHŞAP16, ŞAHAP16

4 Harfli Kelimeler

PAHA12, APAŞ11, AHŞA11, HAŞA11, PAŞA11

3 Harfli Kelimeler

HAP11, PAH11, ŞAP10, ŞAH10, AHA7

2 Harfli Kelimeler

AH6, HA6, AŞ5



[isim]
  • Yemek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşını, eşini, işini bil
  • aşı pişiren yağ olur, gelinin yüzü ağ olur
  • aş taşınca kepçeye paha olmaz
  • aş tuz ile, tuz oran ile

Birleşik Kelimeler: aş damı, aşerme, aşevi, aşhane, aş ocağı, alaca aş, katıklı aş, arabaşı


AH


[isim]
  • İlenme, beddua
[ünlem]
  • (a:h) Sesin tonuna göre pişmanlık, öfke, özlem, beğenme, sevgi vb. duygular anlatan bir söz

    Ah, ne güzeldi o Direklerarası'ndaki ramazan ve donanma geceleri. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[ünlem]
  • (a:h) Ağrı, acı duyulduğunda söylenen bir söz

    Ah başım!

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ah alan onmaz
  • ah almak
  • ah çekmek
  • ah etmek
  • ahı çıkmak
  • ahını almak
  • ahını yerde koymamak
  • ahı tutmak
  • ahı yerde kalmamak
  • ah yerde kalmaz

Birleşik Kelimeler: ah vah, ahuvah


HA


[ünlem]
  • İstek uyandırmak için kullanılan bir söz

    Ha göreyim seni! Ha gayret!

[bağlaç]
  • Tekrarlanarak kullanıldığında eşitlik anlamı veren bir söz

    Ha ben gelmişim ha o. Ha bağ ha bahçe ha tarla.

[bağlaç]
  • Bazen tekrarlanan bir emir kipinin tekrarları arasında yer alarak fiil ile anlatılan işin uzadığı ve bundan bıkıldığı bildirilir

    Yürü ha yürü, yol bitmiyor ki.

[edat] [kaba konuşmada]
  • Evet
[teklifsiz konuşmada]
  • (ha:) Soru bildiren bir söz

    Sen de geldin ha?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ha babam (ha)
  • ha babam de babam
  • ha bire
  • ha deyince
  • ha gayret
  • ha şöyle
  • ha şunu bileydin

[kimya]
  • Hahniyum elementinin simgesi

AHA


[edat] [halk ağzında]
  • İşte

    Bizim köy aha şuracıkta!


ŞAP


[isim]
  • İstekle öperken çıkan ses

    Şap diye elinden öptü.

Birleşik Kelimeler: şap şap

[isim] [kimya]
  • Alüminyum ve potasyum sülfatından veya amonyum alüminyum sülfatından oluşan, sıcak suda eriyen, tadı buruk, antiseptik bir madde

    Tevekkeli dememişler: Kırkyıllık şap olur mu, şeker? - Osman Cemal Kaygılı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şapa oturmak
  • şap gibi
  • şap gibi donmak (veya kalmak)
  • şap gibi yanmak

Birleşik Kelimeler: şaphane, Şaphane, şap hastalığı, şap taşı, kızılşap

[isim] [mimarlık]
  • İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası

ŞAH (Kelime Kökeni: Farsça şāh)


[isim] [tarih]
  • İran veya Afgan hükümdarı
[sıfat]
  • Benzerlerine oranla en üstün, en güzel, en iyi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şahken şahbaz olmak

Birleşik Kelimeler: şah beyit, şah damarı, şah mat, şahmeran, şahmerdan, şahtere, ahım şahım

[isim]
  • Atın, ön ayaklarını yerden keserek arka ayakları üstünde ayakta durması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şaha kalkmak


APAŞ (Kelime Kökeni: Fransızca apache)


[isim]
  • Hayta

    Paris'te bir tramvayın apaşlar tarafından durdurulup soyulması... - Abdülhak Şinasi Hisar


AHŞA (Kelime Kökeni: Arapça aḫşā)


[isim] [eskimiş] [anatomi]
  • Bağır

HAŞA (Kelime Kökeni: Arapça ḥāşā)


[ünlem]
  • Bir durum veya davranışın kesinlikle kabul edilmediğini anlatan bir söz

    Siz böyle söylemişsiniz. Haşa! ben öyle söylemedim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • haşa huzurdan (veya huzurunuzdan)
  • haşa sümme haşa


PAŞA


[isim] [askerlik]
  • Osmanlı Devleti zamanında yüksek sivil memurlara ve albaydan üstün rütbede bulunan askerlere verilen unvan

    Talat Paşa. Ziya Paşa.

[askerlik]
  • Cumhuriyet döneminde general

    Yanımdakilerden bu sarışın ve kibar tavırlı paşanın kim olduğunu sordum. - İbrahim Alâeddin Gövsa

[sıfat] [mecaz]
  • Uslu, ağırbaşlı

    O ne paşa çocuk.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • paşa gibi yaşamak
  • paşa gönlü bilir
  • paşa olmak

Birleşik Kelimeler: paşa ağacı, paşababa, paşaçadırı, paşa çayı, paşa kapısı, paşa paşa, paşazade, kaptan paşa, kaptanpaşakuzusu


HAP (Kelime Kökeni: Arapça ḥabb)


[isim]
  • Kolayca yutulabilmesi için toparlak duruma getirilmiş ilaç

    Doktorlar hap, banyo ve perhiz tavsiye etmiş. - Burhan Felek

[argo]
  • Bir içimlik afyon

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hapı yutmak

Birleşik Kelimeler: yaldızlı hap, ertesi gün hapı, ertesi sabah hapı

[isim]
  • Çocuk dilinde yiyeceği yutma sesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hap etmek


PAH (Kelime Kökeni: Farsça pāḫ)


[isim] [eskimiş]
  • Eğik olarak kesilmiş kenar

PAHA (Kelime Kökeni: Farsça bahā)


[isim]
  • Değer, fiyat, eder

Ata Sözleri ve Deyimler

  • paha biçilmez
  • paha biçmek
  • pahasına
  • pahaya çıkmak
  • pahaya geçmek

Birleşik Kelimeler: ateş pahası, kan pahası, us pahası, can pahasına, yok pahasına


AHŞAP (Kelime Kökeni: Arapça aḫşāb)


[sıfat]
  • Ağaçtan, tahtadan yapılmış

    Hani bazı ahşap evler vardır, üstüne beton püskürtülür. - Necip Fazıl Kısakürek

[isim]
  • Ağaçtan, tahtadan yapılmış nesne

ŞAHAP (Kelime Kökeni: Arapça şihāb)


[isim] [eskimiş] [gök bilimi]
  • Akan yıldız

    Bu bulut, gece düşen şahabın, yanarak bıraktığı muhtelif renkli bir dumandı. - Hamdullah Suphi Tanrıöver