ŞİİRİMSİ harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. ŞİİRİMSİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
Ayrıca, "Şiirimsi kelimesinin anlamı nedir?" içeriklerine bakabilirsiniz.
8 Harfli Kelimeler
ŞİİRİMSİ13
6 Harfli Kelimeler
ŞİİRSİ10
4 Harfli Kelimeler
ŞİİR7, İSİM6, İRİS5, İRSİ5, MİRİ5
3 Harfli Kelimeler
Şİİ6, MİS5, SİM5, İRS4, MİR4, İRİ3
2 Harfli Kelimeler
İŞ5, İM3, İS3, Mİ3, Sİ3
İRİ
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: iribaş, iri iri, iri kıyım, iri laf, iri yapılı, iri yarı, irili ufaklı, genç irisi
İM
[isim]
Birleşik Kelimeler: im bilimi, çizgi im, kesme imi
İS
[isim]
[halk ağzında]
Ata Sözleri ve Deyimler
- ise tutmak
- isin yanına varan is, misin yanına varan mis kokar
Mİ
(Kelime Kökeni: İtalyanca mi)
[isim] [müzik]
-
Gam dizisinde re ile fa arasındaki ses ve bu sesi gösteren nota işareti
Sİ
(Kelime Kökeni: İtalyanca si)
[isim] [müzik]
-
Gam dizisinde la ile do arasındaki ses
[kimya]
-
Silisyum elementinin simgesi
İRS
(Kelime Kökeni: Arapça irs̱)
[isim] [eskimiş] [biyoloji]
MİR
(Kelime Kökeni: Farsça mīr)
[isim] [eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: miralay, mirliva
İRİS
(Kelime Kökeni: Fransızca iris)
[isim] [anatomi]
-
Saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan, gözün renkli bölümü
İRSÎ
(Kelime Kökeni: Arapça irs̱ī)
[sıfat] [eskimiş]
MİRÎ
(Kelime Kökeni: Farsça mīr + Arapça -ī)
[sıfat] [eskimiş]
-
Hükûmetin, hazinenin malı olan, beylik
[isim] [tarih]
Birleşik Kelimeler: mirî kâtibi, mirî mal
MİS
(Kelime Kökeni: Arapça misk)
[isim]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: mis sabunu, mis üzümü
[isim]
SİM
(Kelime Kökeni: Farsça sīm)
[isim] [eskimiş]
[sıfat]
[isim] [halk ağzında]
İŞ
[isim]
[mecaz]
[mecaz]
[fizik]
-
Bir kuvvetin uygulanma noktasını hareket ettirirken harcadığı güç
Erg, jul, kilogrammetre, vatsaat, kilovatsaat iş ve enerji birimleridir.
Ata Sözleri ve Deyimler
- iş (birinde) bitmek
- iş (birinden) bitmek
- iş (birine) kalmak
- iş açmak
- iş almak
- iş amana binince kavga uzamaz
- iş anlatılıncaya kadar baş elden gider
- iş ayağa düşmek
- iş başa düşmek
- iş bırakmak
- iş bilenin, kılıç kuşananın
- iş bilmek
- iş bitirmek
- iş çatallanmak
- iş çevirmek
- iş çığırından çıkmak
- iş çıkarmak
- iş dayıya düştü
- iş değil
- iş düşmek
- işe almak
- işe bak!
- iş edinmek
- işe girmek
- işe karışmak
- işe koşmak
- iş etmek
- işe yaramak
- iş görmek
- iş göstermek
- işi ...-e dökmek
- işi ...-e vurmak
- işi (bir şeye) vurmak
- işi ahbaplığa dökmek
- işi aksi gitmek
- işi Allah'a kalmak
- işi anlamak
- işi azıtmak
- işi başından aşmak (veya aşkın olmak)
- işi bitmek
- işi bozmak
- işi bozulmak
- işi ciddiye almak
- işi çıkmak
- işi düşmek
- işi ileri götürmek
- işi iş, kaşığı gümüş
- işi iş olmak
- işi kotarmak
- iş inada binmek
- işin alayında olmak
- işin başı
- işinden olmak
- işin doğrusu
- işi ne?
- işine bak!
- işine gelmek
- işine göre
- işine hor bakan boynuna torba takar
- işine koyulmak
- işin fenası
- işin garibi
- işini bilmek
- işini bitirmek
- işin içinde iş var
- işin içinden çıkamamak
- işin içinden çıkmak (veya sıyrılmak)
- işini görmek
- işini kış tut da yaz çıkarsa bahtına
- işinin adamı
- işini uydurmak
- işini yoluna koymak
- işin kolayına kaçmak
- işin kötüsü
- işin kurdu
- işin kurdu olmak
- işin mi yok
- işin ortasını bulmak
- işin rengi değişmek
- iş insanın aynasıdır
- işin tuhafı
- işin ucu birine dokunmak
- işin üstesinden gelmek
- işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol
- işi olmak
- işi pişirmek
- işi rast gitmek
- işi resmiyete dökmek
- işi sağlama almak
- işi savsaklamak
- işi şakaya dökmek
- iş işlemek
- iş işten geçmek
- işi tatlıya bağlamak
- işi temizlemek
- işi uzatmak
- işi üç nalla bir ata kaldı
- işi yokuşa sürmek (veya koşmak)
- işi yoluna koymak
- işi yolunda (veya tıkırında) gitmek (veya olmak)
- iş karıştırmak
- iş ki
- işler açılmak
- işler arapsaçına dönmek
- işler becermek
- iş mi?
- iş ola
- iş olacağına varır
- iş olsun diye
- iş sarpa sarmak
- iş şirazesinden çıkmak
- işten (bile) değil
- işten el çektirmek
- işten güçten vakit bulamamak
- iş tutmak
- iş vermek
- iş yapmak
- iş yok
Birleşik Kelimeler: iş adamı, iş akdi, iş alanı, işbaşı, iş bırakımı, iş bıraktırımı, iş bilimi, iş birliği, iş bölümü, iş donu, iş eri, iş gezisi, işgüder, iş gücü, iş güç, iş güçlüğü, iş günü, iş hacmi, iş hanı, iş hayatı, iş kadını, iş kazası, iş kolu, iş merkezi, iş önlüğü, iş saati, iş seyahati, iş sözleşmesi, işveren, iş yeri, işe uygun, işi duman, işi tıkırında, ağır iş, beyaz iş, bulaşık iş, çürük iş, götürü iş, ince iş, kârlı iş, Acem işi, Antep işi, ayak işi, çocuk işi, el işi, erkek işi, ev işi, hamur işi, hesap işi, kalem işi, kavaf işi, mancınık işi, Maraş işi, orak işi, orta işi, sıra işi, şıpın işi, tarak işi, usta işi, dış işleri, diyanet işleri, iç işleri, özlük işleri, su altı işleri, yazı işleri, zat işleri
İSİM
(Kelime Kökeni: Arapça ism)
[isim]
[mecaz]
[dil bilgisi]
Ata Sözleri ve Deyimler
- isim koymak (veya takmak veya koymak)
- isim yapmak
- ismi (bile) olmamak
- ismi çıkmak
- ismi geçmek
- ismi gibi bilmek
- ismi lazım değil
- ismini bağışlamak
- ismini cismini almak
- ismini cismini bilmemek
- ismini vermek
- ismi var cismi yok
Birleşik Kelimeler: isim babası, isim cümlesi, isim çekimi, isim durumu, isim gövdesi, isim hakkı, isim hâli, isim kökü, isim tabanı, isim tamlaması, isimden türeme isim, isimden türeme fiil, ismiyle müsemma, birleşik isim, cins isim, fiilden türeme isim, özel isim, somut isim, soyut isim, takma isim, türemiş isim, yalın isim, aile ismi, kod ismi, soy ismi, topluluk ismi
Şİİ
(Kelime Kökeni: Arapça şīʿī)
[isim]
-
Şiilik mezhebinden olan kimse