ŞAHSİYETSİZLİK Harflerini İçeren 7 Harfli Kelimeler



ŞAHSİYETSİZLİK harflerini içeren 7 harfli 46 kelime bulunuyor. 7 harfli ŞAHSİYETSİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ŞEYHLİK16, ŞATHİYE16, TAHŞİYE16, HİLESİZ15, İZLEYİŞ15, İSTİZAH15, İSTİHZA15, EŞİTSİZ14, HASİYET14, KAŞESİZ14, ŞİKESİZ14, ŞAHİTLİ14, HİSSELİ13, İSTEYİŞ13, İHTİSAS13, SİTAYİŞ13, TAHKİYE13, TAHLİYE13, HASETLİ12, İŞTİYAK12, İHTİLAS12, SİLİSİZ12, ŞİKAYET12, ŞİTAİYE12, AİLESİZ11, ETKİSİZ11, EKSİLİŞ11, İŞİTSEL11, İLİKSİZ11, İLTİHAK11, KİŞİSEL11, KESİLİŞ11, SİYASET11, SEKİZLİ11, ATEŞLİK10, EŞİTLİK10, KİYASET10, SİYATİK10, TAZELİK10, LASTEKS9, YETKİLİ9, EKSİLTİ8, ELASTİK8, İSTEKLİ8, İLTİSAK8, SİLİKAT8


EKSİLTİ


[isim] [dil bilimi]
  • Anlatımda kolaylık sağlamak üzere bir kelimedeki eklerin veya bir cümledeki kelimelerin azaltılarak kullanılması olayı, elips

ELASTİK (Kelime Kökeni: Fransızca élastique)


[sıfat]
  • Esnek

İSTEKLİ


[sıfat]
  • Bir şeye karşı isteği olan

    Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik. - Ahmet Ümit


İLTİSAK (Kelime Kökeni: Arapça iltiṣāḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Kavuşma, bitişme, birleşme

SİLİKAT (Kelime Kökeni: Fransızca silicate)


[isim] [kimya]
  • Yapı malzemesi olarak kullanılan cam, çimento, tuğla vb. maddelerin birleşiminde bulunan, silisik asidin bazlarla birleşerek oluşturduğu tuz

LASTEKS (Kelime Kökeni: Fransızca lastex)


[isim]
  • Kauçuk, ipek, pamuk veya yün karışımı bir tür yapma kumaş
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılan

    Lasteks mayo.


YETKİLİ


[sıfat]
  • Herhangi bir işte yetkisi olan (kimse), salahiyetli, salahiyettar

    Fabrikanın bir yetkilisi onlara açıklamalar yapıyordu. - Tarık Buğra

[eskimiş]
  • Mezun

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yetkili kılmak

Birleşik Kelimeler: yetkili merci, yetkili servis, yetkili yargıç


ATEŞLİK


[isim]
  • Ateş yakılan veya konulan yer

EŞİTLİK


[isim]
  • İki veya daha çok şeyin eşit olması durumu, denklik, müsavilik, müsavat, muadelet

    Böyle bir eşitlik, ehliyeti olan herkesin en yüksek makamlara çıkabilmesi demek. - Cemil Meriç

[toplum bilimi]
  • Bedensel, ruhsal başkalıkları ne olursa olsun, insanlar arasında toplumsal ve siyasi haklar yönünden ayrım bulunmaması durumu

    Bunlar, eşitlikten yana olduklarını söyleseler de yaptıkları işler hep kendi ipliklerini boyamaya dayanır. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: eşitlik derecesi, eşitlik eki, fırsat eşitliği, gün tün eşitliği


KİYASET (Kelime Kökeni: Arapça kiyāset)


[isim] [eskimiş]
  • Akıllıca davranış, akıllılık

SİYATİK (Kelime Kökeni: Fransızca sciatique)


[isim] [tıp]
  • Kalça siniri
[halk ağzında]
  • Kalça sinirlerinde oluşan ağrılı hastalık

TAZELİK


[isim]
  • Taze olma durumu, körpelik, taravet

    Güller tazelikleri, renkleri, biçimleriyle salonu canlandırmışlardı birden. - Cahit Uçuk

[mecaz]
  • Dinç, diri, canlı olma durumu

    Dedi kim tazeliğim çağında / Bir gülün bülbül idim bağında - Atai


AİLESİZ


[sıfat]
  • Ailesi olmayan
[zarf]
  • Ailesi olmadan

    Cebinde birkaç para ile ailesiz ve dostsuz iş bulana kadar yaşamak mecburiyetinde idi. - Peyami Safa


ETKİSİZ


[sıfat]
  • Etkisi olmayan, kuvvetsiz, tesirsiz, nötr

Ata Sözleri ve Deyimler

  • etkisiz hâle getirmek


EKSİLİŞ


[isim]
  • Eksilme işi