ÖZGECİLİK Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ÖZGECİLİK harflerini içeren 4 harfli 23 kelime bulunuyor. 4 harfli ÖZGECİLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GÖZE17, GÖCE17, ÖZGE17, GÖLE14, ÖZEK13, ÖZEL13, EZGİ11, GEZİ11, İZCİ10, KÖLE10, İLGİ8, EZİK7, ELCİ7, İKİZ7, LİCE7, ZİLE7, ZEKİ7, CELİ7, EKLİ4, ELİK4, İLKE4, İLİK4, KİLE4


EKLİ


[sıfat]
  • Eklenmiş olan

Birleşik Kelimeler: ekli püklü


ELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Dağ keçisi

    Hızır nazardan koruya, eli ayağı düzgün, elik yavrusundan azgın kara saçlı, gül nakışlı bir kızım dünyaya gelmiştir. - Kemal Bilbaşar


İLKE


[isim]
  • Temel düşünce, temel inanç, umde, prensip

    İlkelerine sıkı sıkıya bağlı, bilinçli ve ödün vermez bir insandı. - Haldun Taner

[mantık]
  • Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde, umde, prensip

Birleşik Kelimeler: çelişiklik ilkesi, çelişmezlik ilkesi, eylemsizlik ilkesi, heple hiç ilkesi, nedensellik ilkesi, süreklilik ilkesi


İLİK


[isim]
  • Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
[isim]
  • Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iliği kemiği donmak
  • iliği kemiği ısınmak
  • iliğine (veya iliklerine) işlemek (veya geçmek)
  • iliğine (veya iliklerine) kadar
  • iliğine kadar ıslanmak
  • iliğini kemirmek
  • iliğini kurutmak
  • ilik gibi
  • iliklerinde duymak

Birleşik Kelimeler: murdarilik, omurilik, taş iliği


KİLE (Kelime Kökeni: Arapça keyle)


[isim]
  • Genellikle tahıl ölçmede kullanılan belirli hacimdeki kap, ölçek

    Mercimek kile kile / Ölçerler sile sile - Halk türküsü


EZİK


[isim]
  • Çarpma, dövülme vb. sebeplerle vücutta oluşan bere

    Vücudu eziklerle dolu idi.

[sıfat]
  • Ezilmiş veya yassılmış
[sıfat] [mecaz]
  • Olaylar ve hayat şartları karşısında güçsüz ve sıkıntılı duruma düşmüş olan, üzüntülü
[sıfat] [mecaz]
  • Pısırık
[zarf] [mecaz]
  • Üzüntülü bir biçimde

    Hiç de ezik bulmaz kızını, hep güvenmiştir ona. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: ezik büzük


ELCİ


[isim] [halk ağzında]
  • Bazı yörelerde mevsimlik tarım işçisi toplayıp işçi ile işveren arasında aracılık yapan kimse

    Elci, sen akran, iyi bir oğlan bize avans verecek. - Orhan Kemal


İKİZ


[sıfat]
  • İkisi bir arada doğan (çocuk)
[isim] [bitki bilimi]
  • Aynı çiçekten oluşmuş birbirine yapışık iki meyve

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikiz doğurmak

Birleşik Kelimeler: ikiz anlam, ikizkenar, ikiz ünlü, ikiz ünsüz, çift yumurta ikizi, Siyam ikizi, tek yumurta ikizi


LİCE


[isim]
  • Diyarbakır iline bağlı ilçelerden biri

ZİLE


[isim]
  • Tokat iline bağlı ilçelerden biri

ZEKİ (Kelime Kökeni: Arapça ẕekī)


[sıfat]
  • Anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, zeyrek

    En zeki hayvan maymundur.


İLGİ


[isim]
  • İki şey arasında bulunan herhangi bir bağlılık, ilişki, alaka, taalluk, aidiyet
[kimya]
  • Kimyasal şartlar eş veya birbirine çok yakın olduğunda ögelerin birbirleriyle birleşmede gösterdiği seçicilik
[ruh bilimi]
  • Dikkati öncelikle belirli bir şey üzerinde toplama eğilimi
[ruh bilimi]
  • Belirli bir olay veya etkinliğe yakınlık duyma, ondan hoşlanma ve ona öncelik tanıma

    Sesimi duyan Ayça da geliyor yanıma, kardeşinin tersine ilgiyle sokuluyor bana. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilgi çekmek (veya uyandırmak)
  • ilgi duymak
  • ilgi görmek
  • ilgi göstermek
  • ilgi odağı olmak
  • ilgisini çekmek
  • ilgisini kesmek
  • ilgi toplamak

Birleşik Kelimeler: ilgi alanı, ilgi çekici, ilgi eki


İZCİ


[isim]
  • İz güderek aradığını bulabilen kimse, keşşaf

KÖLE


[isim] [tarih]
  • Savaşta tutsak alınan, yabancı ülkelerden zorla kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan veya başkasından satın alınan kimse, kul, esir(I)
[mecaz]
  • Herhangi bir şeye aşırı derecede bağlı olan kimse

    İçkinin kölesi. Paranın kölesi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kölen (veya kulun) olayım!
  • köleniz (veya köleleri)

Birleşik Kelimeler: toprak kölesi


EZGİ


[isim] [müzik]
  • Belli bir kurallara göre düzenlenmiş, kulağa hoş gelen ses dizisi, haz, nağme, melodi

    Pir Sultan ağzından bir ezgi okuyup tüm yürekleri kendine bağladı. - Kemal Bilbaşar

[müzik]
  • Bir müzik parçasında baştan sona kadar belirli yerlerde tekrarlanan ses dizisi
[mecaz]
  • Kulağa hoş gelen ses veya söz dizisi
[mecaz]
  • Gidiş, yol, tarz, tempo

    Bundan böyle aynı ezgide sürüp gidemez.

[halk ağzında]
  • Üzüntü, sıkıntı

Birleşik Kelimeler: ağır ezgi