ÇELDİREBİLMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÇELDİREBİLMEK harflerini içeren 5 harfli 132 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇELDİREBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

BİÇİM11, BİÇEM11, BİÇME11, DEMEÇ11, BİÇKİ10, BEKÇİ10, ÇEDİK10, DİKEÇ10, DİKÇE10, MEBDE10, BELDE9, BEDİR9, BEDİK9, BEDİİ9, BEDEL9, ÇİMEK9, ÇELME9, ÇELİM9, ÇEKEM9, ÇEKİM9, ÇEKME9, DEBİL9, DERBİ9, DİBEK9, ELÇİM9, EBEDİ9, EDEBİ9, İMLEÇ9, İÇLEM9, İÇMEK9, MİÇEL9, MERİÇ9, BİRİM8, BİLME8, BİLİM8, ÇİLEK8, ÇİLLİ8, ÇELİK8, ÇEKEL8, ÇEKER8, ÇELEK8, DEMLİ8, DEMİR8, DEMEK8, DELME8, DİLME8, DİLİM8, DİKME8, DİKİM8, DİRİM8, DERME8, ERKEÇ8, ELÇEK8, ERDEM8, İÇERİ8, İÇLİK8, İÇREK8, İMBİK8, KİREÇ8, LEÇEK8, REÇEL8, BİRLİ7, BİLİR7, BİLEK7, BİKİR7, BELLİ7, BELKİ7, BELİK7, BELEK7, BEKRİ7, BERİL7, DELİL7, DELİK7, DİLLİ7, DİLEK7, DİRİL7, DİREK7, DİKEL7, DERİK7, EBELİ7, ERDEK7, İBRİK7, KİBİR7, KİRDE7, KREDİ7, KERDE7, KEBİR7, KEDER7, LİDER7, LİBRE7, ERMEK6, ERİME6, EKLEM6, ELEME6, ELMEK6, EMLİK6, İRKME6, İRMİK6, İMLİK6, İLMİK6, İLMEK6, İMLEK6, İKLİM6, KİLİM6, KEREM6, KERİM6, KEMER6, KEMRE6, KELEM6, MİLLİ6, MİLEL6, MELEK6, MEREK6, MELİK6, RİMEL6, REMİL6, REMEL6, ERKLİ5, ERLİK5, EKİLİ5, EKLER5, ELLİK5, İLERİ5, İLKEL5, KİLER5, KİRLİ5, KİRİL5, KİLLİ5, KELLE5, KELLİ5, KELER5, LİRİK5


ERKLİ


[sıfat]
  • Bir şeyi yapmaya, başarmaya gücü yeten, nüfuzlu, muktedir, kadir

ERLİK


[isim]
  • Erkeklik, yiğitlik
[askerlik]
  • Er olma durumu

EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


EKLER (Kelime Kökeni: Fransızca éclair)


[isim]
  • İçi krema ile doldurulmuş bir pasta türü

ELLİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eldiven
[denizcilik]
  • Yelken dikenlerin kullandığı, madenî yüksüğü olan meşin eldiven

İLERİ


[isim]
  • Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
[sıfat]
  • Önde bulunan

    İleri karakol. İleri hat.

[sıfat]
  • Doğrusundan daha çok gösteren (saat)

    Saat beş dakika ileridir.

[sıfat] [mecaz]
  • Benzerlerini geride bırakmış

    İleri fikirler.

[zarf]
  • Öne doğru, ileri doğru

    Masayı biraz ileri çekelim.

[ünlem]
  • `Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! - Atatürk

[spor]
  • Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ileri (veya ileriye) gitmek
  • ileri almak
  • ileri atılmak (veya çıkmak)
  • ileri geçmek
  • ileri gelmek
  • ileri götürmek
  • ilerisine gitmek
  • ileri sürmek
  • ileri varmak
  • ileriyi görmek

Birleşik Kelimeler: ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites


İLKEL


[sıfat]
  • İlk durumunda kalmış olan, gelişmesinin başında bulunan, iptidai, primitif

    Tiyatro yönetimi ve sahne düzeni her bakımdan ilkel, çağın koşullarına uygun olarak bozuktu. - Metin And

[isim]
  • Özellikle XIV-XV. yüzyıllarda İtalyan ressamlarına, Orta Çağ sonlarında Avrupa ressamlarına verilen ad
[mecaz]
  • Eğitimsiz, kültürsüz, görgüsüz
[felsefe]
  • Zaman bakımından en eski olan, iptidai, primitif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ilkel kalmak

Birleşik Kelimeler: ilkel memeliler, ilkel toplum


KİLER (Kelime Kökeni: Farsça kilār)


[isim]
  • Evlerde yiyecek, içecek ve erzakın saklandığı oda, ambar veya dolap

    Kileri kilitlemezdi, paraları meydanda dururdu. - Ömer Seyfettin


KİRLİ


[sıfat]
  • Leke, toz vb. ile kaplı, pis, murdar, mülevves
[mecaz]
  • Toplumun değer yargılarına aykırı olan

    Bu isim bana bir zamanlar İstanbul'un en kirli âlemlerinde yuvalanmış bir simayı hatırlattı. - Halit Ziya Uşaklıgil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kirliye atmak

Birleşik Kelimeler: kirli çamaşır, kirli çıkı, kirlihanım, kirlihanım peyniri, kirli kan, kirlikartopu, kirli sarı


KİRİL (Kelime Kökeni: Cyrill özel adından)


[isim]
  • Kiril alfabesi

Birleşik Kelimeler: Kiril alfabesi


KİLLİ


[sıfat]
  • İçinde kil bulunan

    Killi kütle. Killi şist.


KELLE (Kelime Kökeni: Farsça kelle)


[isim]
  • Koyun, kuzu ve keçinin pişirilmiş başı
[teklifsiz konuşmada]
  • Baş, kafa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelle götürmek
  • kelle koltukta gezmek
  • kelle koparmak
  • kelle koşturmak
  • kelle kulak yerinde
  • kelle sağ olsun da külah bulunur
  • kellesinden olmak
  • kellesini koltuğuna almak
  • kellesini uçurmak
  • kellesini vurdurmak
  • kelleyi koltuğun altına almak
  • kelleyi vermek


KELLİ


[edat] [halk ağzında]
  • `Sonra` edatı gibi, çıkma durumundaki sözlerin ardı sıra geldiğinde birbirine bağladığı iki yargıdan birincisini zorlayıcı bir sebep olarak gösteren bir söz

    Sen meram ettikten kelli, tekeden süt çıkarırım, ağam! diyordu. - Halikarnas Balıkçısı


KELER


[isim] [hayvan bilimi]
  • Köpek balıkları takımının kelergiller familyasından, ılık ve tropik denizlerde yaşayan, uzunluğu 1,5 metre kadar olan, bir defada 20 yavru doğuran bir tür balık, keler balığı (Rhina squatina)

Birleşik Kelimeler: keler balığı, kaya keleri, su keleri


LİRİK (Kelime Kökeni: Fransızca lyrique)


[sıfat]
  • Coşkun, ilhamla dolu

    Hiçbir millet Fuzuli ve Nedim ayarında iki büyük lirik şair gösteremez. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim] [edebiyat]
  • Çok etkili, coşkun, genellikle kişisel duyguları dile getiren edebiyat
[edebiyat]
  • Eski Yunan edebiyatında lir eşliğinde söylenen (şiir)

Birleşik Kelimeler: lirik şiir