ÇAPRAŞMA Harflerini İçeren 4 Harfli Kelimeler



ÇAPRAŞMA harflerini içeren 4 harfli 21 kelime bulunuyor. 4 harfli ÇAPRAŞMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çapraşma ile başlayan 4 harfli kelimeler. İçinde Çapraşma olan 4 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

APAŞ11, ÇAPA11, PAÇA11, PAŞA11, MAPA9, RAMP9, ARPA8, ARAP8, AŞMA8, AÇMA8, AMAÇ8, MAAŞ8, MAÇA8, MARŞ8, MAŞA8, PARA8, ŞAMA8, AŞAR7, ARAÇ7, AÇAR7, ARMA5


ARMA (Kelime Kökeni: İtalyanca arma)


[isim]
  • Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin simgesi olarak kabul edilmiş resim, harf veya şekil, ongun (II)
[denizcilik]
  • Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arma donatmak
  • arma soymak
  • arma uçurmak (veya budatmak)


AŞAR (Kelime Kökeni: Arapça aʿşār)


[isim] [eskimiş] [ekonomi]
  • Türkiye’de 1925 yılına kadar tarımsal ürünün onda biri oranında aynî olarak alınan vergi
[matematik]
  • Ondalık
[tarih]
  • Ondalık

ARAÇ


[isim]
  • Bir iş yapmakta veya sonuçlandırmakta gücünden yararlanılan nesne
[mecaz]
  • Kişiler veya nesneler arasında bağlantı sağlayan şey, vasıta

    Bu yüzden iyi anlaşmak için araçların mükemmelliği söz konusu değildir. - İsmet Özel

Birleşik Kelimeler: araç gereç, araç telefonu, ağır araç, insansız araç, rahim içi araç, uzun araç, zırhlı araç, arazi aracı, canlı yayın aracı, hava aracı, itfaiye aracı, koruma aracı, kurtarma aracı, nakil aracı, naklen yayın aracı, servis aracı, uzay aracı, iletişim araçları, üretim araçları

[isim]
  • Kastamonu iline bağlı ilçelerden biri

AÇAR


[isim]
  • Anahtar

ARPA


[isim] [bitki bilimi]
  • Buğdaygillerden bir bitki (Hordeum vulgare)

    Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda? - Falih Rıfkı Atay

[argo]
  • Rüşvet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arpa eken buğday biçmez
  • arpa ektim, darı çıktı
  • arpa samanıyla, kömür dumanıyla
  • arpası çok gelmek
  • arpa unundan kadayıf olmaz
  • arpa verilmeyen at, kamçı zoruyla yürümez

Birleşik Kelimeler: arpa ekmeği, arpa güvesi, arpa suyu, arpa şehriye, yemlik arpa


ARAP


[isim] [halk ağzında]
  • Fotoğrafın negatifi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arap gibi olmak
  • arap olayım

[isim]
  • Orta Doğu ile Kuzey Afrika'nın büyük bir bölümünde yaşayan halk ve bu halkın soyundan olan kimse
[sıfat] [mecaz]
  • Koyu esmer

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Arap'ın yalellisi gibi
  • Arap uyandı (veya Arap'ın gözü açıldı)

Birleşik Kelimeler: Arap alfabesi, Arap rakamları, arap sabunu, arapsaçı, Arap tavşanı, Arap zamkı


AŞMA


[isim]
  • Aşmak işi

AÇMA


[isim]
  • Açmak işi

AMAÇ


[isim]
  • Ulaşmak istenilen sonuç, maksat, meram

    Evet ama öteki kızı bu iş için kaçırdılarsa amaçlarına ulaştılar. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • amaç edinmek
  • amaç gütmek

Birleşik Kelimeler: amaç dışı


MAAŞ (Kelime Kökeni: Arapça maʿāş)


[isim]
  • Aylık

    Birdenbire ummadığım masraflarla ve kira ödeme derdiyle karşı karşıya kalınca, gülünçleşti maaşım. - Elif Şafak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maaşa geçmek
  • maaş almak
  • maaş bağlamak
  • maaş vermek

Birleşik Kelimeler: maaş bordrosu, asli maaş, çıplak maaş, dolgun maaş, açık maaşı, emekli maaşı, tekaüt maaşı


MAÇA (Kelime Kökeni: İtalyanca mazza)


[isim]
  • Oyun kâğıtlarında, mızrak ucuna benzer, ayaklı siyah beneklerle oluşan dizi, pik (III)
[madencilik]
  • Döküm parçasında, içi boş, kopya elde etmek için kullanılan kum, maden veya erimiş durumdaki döküm maddesine dayanıklı başka bir maddeden yapılmış dolgu kalıp

Birleşik Kelimeler: maça beyi, maça kızı


MARŞ (Kelime Kökeni: Fransızca marche)


[isim]
  • Ritmi, yürüyen bir kimsenin veya topluluğun adımlarını hatırlatan müzik parçası

    Bu şiir ya da manzumeyi marş biçimine bile sokmuştur. - Salâh Birsel

[ünlem]
  • Askerlikte yürüyüşe geçmek için verilen komut

Birleşik Kelimeler: İstiklal Marşı, marş marş, millî marş


MAŞA (Kelime Kökeni: Farsça māşe)


[isim]
  • Ateş veya kızgın bir şey tutmaya, korları karıştırmaya yarayan iki kollu metal araç

    Kahveci ocaktan maşayı kapmış, o da fırlamıştı dışarı. - Çetin Altan

[mecaz]
  • Başkasının isteklerine, amaçlarına alet olan kimse

    Asıl suçlu, bu maşaya emir verenler. - Aydın Boysan

[spor]
  • Bisiklet çatısının ön ve arkasındaki çatal biçiminde, tekerleklerin takıldığı parça

Ata Sözleri ve Deyimler

  • maşa gibi
  • maşa gibi kullanmak
  • maşa kadar
  • maşası olmak
  • maşa varken elini yakmak

Birleşik Kelimeler: kara maşa, termoelektrik maşa, zilli maşa


PARA (Kelime Kökeni: Farsça pāre)


[isim] [ekonomi]
  • Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit

    Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı. - Fikret Otyam

[eskimiş]
  • Kuruşun kırkta biri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • para akmak
  • para basmak
  • para bozmak
  • para çekmek
  • para çıkarmak
  • para çıkışmamak
  • paradan çıkmak
  • para dökmek (veya akıtmak)
  • para dönmek
  • para etmek
  • para etmemek
  • para getirmek
  • para ile değil
  • para ile değil, sıra ile
  • para kesmek
  • para kırmak
  • paranın üstü
  • paranın yüzü sıcaktır
  • para parayı çeker
  • para peşin, kırmızı meşin
  • para saçmak
  • para saymak
  • parasını çekmek
  • parasını çıkarmak
  • parasını sokağa atmak
  • parasını yemek
  • parasıyla rezil olmak
  • para sızdırmak (veya koparmak)
  • para tutmak
  • paraya çevirmek
  • paraya kıymak
  • paraya para (veya pul) dememek
  • para yapmak
  • paraya sıkışmak
  • para yatırmak
  • para yedirmek
  • para yemek
  • parayı araya değil, paraya vermeli
  • parayı basmak (veya bastırmak)
  • parayı denize atmak
  • parayı veren düdüğü çalar

Birleşik Kelimeler: para aktarımı, para arzı, para babası, para basma, para birimi, para canlısı, para cezası, para çantası, para değişimi, para dolaşımı, paragöz, para kısıtlaması, para pul, para şişkinliği, anapara, artı para, beş para, bloke para, bozuk para, büyük para, cari para, çürük para, demir para, haram para, hazır para, kâğıt para, kara para, kırk para, madenî para, nakit para, on para, sağlam para, sağ para, sıcak para, taze para, temiz para, tutulmuş para, ufak para, yüz para, başlık parası, boyunduruk parası, ekmek parası, hava parası, kahve parası, kan parası, kefen parası, palamar parası, uğur parası, yakıt parası, yol parası


ŞAMA (Kelime Kökeni: Arapça şemʿa)


[isim] [eskimiş]
  • Bal mumuna veya parafine batırılmış fitil