ÇAPRAŞIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÇAPRAŞIK harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇAPRAŞIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çapraşık ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Çapraşık olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ŞAPÇI16, ARPÇI13, ÇARPI13, KAPIŞ13, ŞIPKA13, ÇAPAK12, ÇAPAR12, ÇARŞI12, ÇAKIŞ12, KAÇIŞ12, PARÇA12, ŞAPKA12, ŞARAP12, ÇIKAR9, ÇIKRA9, ÇIRAK9, ÇARIK9, ÇAKIR9, KARIŞ9, KARŞI9, KIRAÇ9, PARKA9, ŞIRAK9, ŞARKI9, ARKAÇ8, ÇARKA8, ÇAKAR8, ÇAKRA8, KRAÇA8, KAŞAR8, KAÇAR8


ARKAÇ


[isim] [halk ağzında]
  • Ağıl

ÇARKA


[isim] [tarih]
  • Osmanlı ordusunda öncü görevi

ÇAKAR


[isim] [denizcilik]
  • Denizde, açığa veya kıyılara yerleştirilen, düzenli aralıklarla ve sürekli belirli aralıklarla yanıp sönen küçük fener, şimşekli fener

ÇAKRA (Kelime Kökeni: Sanskrit)


[isim]
  • İnsan bedeninde bulunan enerjiyi tüm vücuda dağıtan enerji noktaları

KRAÇA


[isim] [hayvan bilimi]
  • İstavrit balığının küçüğü

KAŞAR


[isim]
  • Koyun sütünden yapılan, genellikle tekerlek biçiminde, sarımtırak, yağlı bir peynir

Birleşik Kelimeler: kaşar peyniri


KAÇAR


[sıfat]
  • Kaç soru sıfatının üleştirme biçimi

    Bu evler kaçar odalı?

    Her birinden kaçar tane aldınız?


ÇIKAR


[isim]
  • Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çıkar gözetmek
  • çıkarına bakmak
  • çıkarını tepmek

Birleşik Kelimeler: çıkar budak, çıkar yol


ÇIKRA


[isim] [halk ağzında]
  • Sık çalı

ÇIRAK (Kelime Kökeni: Farsça çerāġ)


[isim]
  • Zanaat öğrenmek için bir ustanın yanında çalışan kimse
[eskimiş]
  • Saray, daire vb. büyük yerlerde yıllarca hizmet ettikten sonra geçimi sağlanarak başka yerde yaşamasına izin verilen kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çırak almak
  • çırak çıkarmak
  • çırak vermek


ÇARIK


[isim]
  • İşlenmemiş sığır derisinden yapılan ve deliklerine geçirilen şeritle sıkıca bağlanan ayakkabı

    Tozla örtülmüş çarıklarının eskiliği belli olmuyor. - Ömer Seyfettin

[denizcilik]
  • Çene
[argo]
  • Para cüzdanı

    Kızı bu çarık sözünün para cüzdanı manasına geldiğini bilmeden dinler. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: çürük çarık, venüsçarığı


ÇAKIR


[sıfat]
  • Açık mavi, hareli ela (göz)

    Soluk esmer renkli, çakır gözlü, ağır tavırlı, az konuşur bir delikanlıydı. - Memduh Şevket Esendal

[isim]
  • Çakırdoğan

Birleşik Kelimeler: çakır ayaz, çakır çukur, çakırdiken, çakırdoğan, çakırkanat, çakırkeyif, çakır pençe

[isim] [eskimiş]
  • Şarap

KARIŞ


[isim]
  • Parmaklar birbirinden uzak duracak biçimde gergin duran elde, başparmak ile serçe parmağın uçları arasındaki açıklık

    Yürüyüp geçeceğim, basacağım yerlerin her bir karış mübarek toprağı benim için mukaddesti. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Birleşik Kelimeler: karış karış, bir karış


KARŞI


[isim]
  • Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi

    Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. - Halide Edip Adıvar

[sıfat]
  • Bulunan yere göre önde, ileride olan

    Karşı evin kızları. Karşı mahalle.

[sıfat]
  • Karşıt, zıt, muhalif

    İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu. - Murathan Mungan

[zarf]
  • Yüzünü bir şeye doğru çevirerek

    Bahçeye karşı oturmak.

[zarf]
  • Karşılık olarak, mukabil

    Bir ölüm haberine karşı ben içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum. - Abdülhak Şinasi Hisar

[zarf]
  • İçin, hakkında

    Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı? - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]
  • -e doğru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karşı çıkmak
  • karşı durmak
  • karşı gelmek
  • karşı koymak
  • karşı olmak
  • karşısına almak
  • karşısına dikilmek
  • karşısına geçmek

Birleşik Kelimeler: karşı akın, karşı devrim, karşı düşünce, karşı düşürüm, karşı gelim, karşı görüş, karşı karşıya, karşı olum, karşı oy, karşı sav, kapı karşı komşu, karşıdan karşıya, sabaha karşı


KIRAÇ


[sıfat]
  • Verimsiz veya susuz, bitek olmayan (toprak)