ÇIRPIŞTIRMA Harflerini İçeren 3 Harfli Kelimeler



ÇIRPIŞTIRMA harflerini içeren 3 harfli 30 kelime bulunuyor. 3 harfli ÇIRPIŞTIRMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Çırpıştırma ile başlayan 3 harfli kelimeler. İçinde Çırpıştırma olan 3 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ŞIP11, ÇAP10, ŞAP10, PIR8, PIT8, TIP8, ARP7, AŞI7, AÇI7, ÇIT7, ÇAM7, MAÇ7, MAŞ7, PAT7, RAP7, ŞAM7, ARŞ6, ÇAT6, ÇAR6, ŞAT6, TAÇ6, TAŞ6, ARI4, IRA4, MAT4, RAM4, TAM4, TIR4, ART3, TAR3


ART


[isim]
  • Arka, geri

    Ardında kapı koyu karanlık bir sonsuzluğa açılıyordu. - Tarık Buğra

[sıfat]
  • Arkada bulunan

    Art damak ünsüzü. Art teker.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ardı arası (veya arkası) kesilmemek (veya gelmemek)
  • ardı kesilmemek
  • ardına (veya arkasına) düşmek
  • ardına kadar açık
  • ardından atlı kovalamak
  • ardından gitmek
  • ardından sapan taşı yetişmez
  • ardında yüz köpek havlamayan kurt, kurt sayılmaz
  • ardını almak (veya getirmek)
  • ardını bırakmamak
  • ardını kesmek
  • art eteğinde namaz kılmak

Birleşik Kelimeler: art alan, art arda, art avurt, art bölge, art damak, art düşünce, art elden, art niyet, art oda, art teker, art yetişim, art zamanlı, iğne ardı, ardı ardına, ardı sıra, artsız arasız


TAR


[isim]
  • Doğu Anadolu ile Azerbaycan'da çalınan bir çalgı türü

ARI


[sıfat]
  • Temiz

Birleşik Kelimeler: arı duru, arı kil, arı sili, eteği arı

[isim] [hayvan bilimi]
  • Zar kanatlılardan, bal ve bal mumu yapan, iğnesiyle sokan böcek (Apis mellifica)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arı bal alacak çiçeği bilir
  • arı bey olan kovana üşer
  • arı gibi
  • arı gibi eri olanın dağ kadar yeri olur
  • arı gibi sokmak
  • arı kızdıranı sokar
  • arının yuvasına kazık (veya çöp) dürtmek
  • arı söğüdü, akıllı öğüdü sever

Birleşik Kelimeler: arı beyi, arı biti, arı dalağı, Arıkovanı, arı kovanı, arı kuşu, arı sütü, ana arı, ağaç arısı, bal arısı, eşek arısı, yaban arısı, yaprak arısı


IRA


[isim]
  • Karakter

MAT (Kelime Kökeni: Farsça māt)


[isim]
  • Satranç oyununda taraflardan birinin yenilgisi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mat etmek
  • mat olmak

Birleşik Kelimeler: şah mat

[sıfat]
  • Parlak olmayan, donuk

Birleşik Kelimeler: ipek matı


RAM (Kelime Kökeni: Farsça rām)


[sıfat] [eskimiş]
  • Boyun eğen, kendini başkasının buyruğuna bırakan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ram etmek
  • ram olmak


TAM (Kelime Kökeni: Arapça tāmm)


[sıfat]
  • Eksiksiz, kesintisiz

    Tam iki saat yalandan tamirle uğraştım. - Aka Gündüz

[zarf]
  • Tıpkı

    Tam istediğim gibi davrandın.

[zarf]
  • O sırada, o anda

    Tam mağazaya girecekken arkadaşım çağırdı.

[mecaz]
  • Gerçek, kusursuz

    Reşit Galip tam bir idealist gibi öldü. - Orhan Seyfi Orhon

[mecaz]
  • Ehliyetli, yetkin
[isim] [argo]
  • Amerikan doları

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tam adamına çatmak
  • tam adamını bulmak (veya adamına düşmek)
  • tam gelmek (veya olmak)
  • tam maaşla tekaüt (veya emekli)
  • tam üstüne basmak

Birleşik Kelimeler: tam açı, tam algı, tam altın, tam anlamıyla, tam asalak, tam bakım, tam bilet, tam bölen, tam ekmek, tam er, tam gaz, tam gün, tam kafiye, tamkare, tam manasıyla, tam mesai, tam not, tam otomatik, tam pansiyon, tam sayı, tam sırası, tam siper, tamtakır, tam tamına, tam tarife, tam yol, aklı tam ayar, ortak tam bölen, tamı tamına


TIR


[isim]
  • Genellikle uluslararası kara yolu taşımacılığında kullanılan, dingil sayısı fazla olan uzun kamyon

ARŞ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarş)


[isim] [din bilgisi]
  • İslam inanışına göre göğün en yüksek katı
[ünlem] [askerlik]
  • `Yürü` komutu

    Arş yiğitler vatan imdadına! - Namık Kemal


ÇAT


[isim]
  • Sert bir şeyin kırılırken çıkardığı ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çat etmek
  • çat orada çat burada çat kapı arkasında

Birleşik Kelimeler: çat kapı, çatpat, çat pat

[isim] [halk ağzında]
  • İki yolun veya iki derenin birleştiği yer, kavşak
[isim]
  • Erzurum iline bağlı ilçelerden biri

ÇAR (Kelime Kökeni: Rusça)


[isim] [tarih]
  • Rus imparatorlarına ve Bulgar krallarına verilen unvan

ŞAT (Kelime Kökeni: Fransızca chatte)


[isim] [denizcilik]
  • Sığ sularda ağır yükleri taşımak için kullanılan, altı düz bir çeşit tekne

    Bordadan aşağı şatlara inip torbaları şata bırakarak eli boş geri dönüyor. - Zeyyat Selimoğlu


TAÇ (Kelime Kökeni: Arapça tāc)


[isim]
  • Soyluluk, iktidar, güç veya hükümdarlık sembolü olarak başa giyilen, değerli taşlarla süslü başlık

    Tahtlar, taçlar artık tarihe karıştı.

[bitki bilimi]
  • Çiçeğin dıştan ikinci halkasında bulunan yaprakların hepsi
[eskimiş]
  • Bazı tarikatlarda şeyhlerin giydikleri başlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taç giymek

Birleşik Kelimeler: taç beyit, taç giyme töreni, taç kapı, taç yaprağı, taç yapraklı, baş tacı, çiçek tacı, diş tacı, Güneş tacı

[isim] [spor]
  • Yan

Birleşik Kelimeler: taç atışı


TAŞ


[isim]
  • Kimyasal veya fiziksel durumu değişiklikler gösteren, rengini içindeki maden, tuz ve oksitlerden alan sert ve katı madde

    Kireç taşı. Oltu taşı.

[sıfat]
  • Bu maddeden yapılmış, bu maddeden oluşmuş
[tıp]
  • Bazı organların içinde, özellikle idrar kesesi vb.nde oluşan, türlü biçim ve hacimdeki katı madde
[jeoloji]
  • Bazı kütlelerden kopan veya koparılan parça
[mecaz]
  • Üstü kapalı bir biçimde söylenen iğneleyici söz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • taşa çekmek
  • taş atıp kolu yorulmamak
  • taş atmak
  • taş attın da kolun mu yoruldu?
  • taşa tutmak
  • taş çatlasa
  • taş çıkarmak (veya çıkartmak)
  • taş düşürmek
  • taş gibi
  • taşı gediğine koymak
  • taşın altına elini koymak
  • taşı ölçeyim
  • taşı sıksa suyunu çıkarır
  • taşı toprağı altın olmak
  • taş kesilmek
  • taş kırdırmak
  • taş koymak
  • taşlar yerine oturmak
  • taş sürmek
  • taş taş üstünde bırakmamak
  • taş yağar kıyamet koparken
  • taş yerinde ağırdır

Birleşik Kelimeler: taş arabası, taş bademi, taş balığı, taş baskı, taş basmacı, taş basması, taş bebek, taş bilimi, taş böceği, Taş Devri, taş dolgu, taş döşeme, taş ekmek, taş fırın, taş iliği, taş kafa, taş kalpli, taş kömürü, taş küre, taş levreği, taş mantarı, taş nanesi, taş ocağı, taş pamuğu, taş plak, taş pudra, taşsarımsağı, taş tahta, taş toprak, taş uykusu, taş yağı, taş yuvarı, taş yürekli, aktaş, beştaş, buzul taş, Cilalı Taş Devri, dağ taş, damla taş, dikili taş, dokuztaş, kayağan taş, kesme taş, laciverttaş, moloz taş, pamuk taşı, püskürük taş, sesli taş, tektaş, üçtaş, yalancı taş, yaprak taş, Yontma Taş Devri, alçı taşı, alüminyum taşı, anahtar taşı, Ankara taşı, aşı taşı, atlama taşı, ayna taşı, bakır taşı, balgam taşı, bileği taşı, binek taşı, böbrek taşı, cehennem taşı, çakıl taşı, çakmak taşı, dama taşı, damla taşı, değirmen taşı, denek taşı, denge taşı, diş taşı, dolan taşı, Eskişehir taşı, etek taşı, fal taşı, gaz taşı, göbek taşı, gök taşı, göz taşı, Hacıbektaş taşı, hava taşı, hece taşı, inci taşı, işitme taşı, Kadıköy taşı, kaldırım taşı, kan taşı, kapak taşı, katran taşı, kaymak taşı, kaynaç taşı, kazan taşı, kilit taşı, kilometre taşı, kil taşı, kireç taşı, kösele taşı, köşe taşı, kum taşı, litografya taşı, lüle taşı, malı taşı, Malta taşı, meteor taşı, mezar taşı, mihenk taşı, mola taşı, musalla taşı, Necef taşı, ocak taşı, oksidiyon taşı, Oltu taşı, paket taşı, pamuk taşı, panzehir taşı, parke taşı, ponza taşı, raspa taşı, sabır taşı, sabun taşı, sadaka taşı, satranç taşı, Seylan taşı, sınır taşı, sünger taşı, süt taşı, şap taşı, şimşek taşı, temel taşı, teslim taşı, ustura taşı, uzay taşı, üzengi taşı, yada taşı, yağ taşı, yağmur taşı, yapı taşı, yılan taşı, yıldız taşı, zımpara taşı


ARP


[isim] [müzik]
  • Dik tutularak parmakla çalınan, üç köşeli, telli çalgı