ÇÖZDÜREBİLMEK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



ÇÖZDÜREBİLMEK harflerini içeren 6 harfli 78 kelime bulunuyor. 6 harfli ÇÖZDÜREBİLMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇÖZMEK19, BÖLMEÇ18, ÇÖRDEK17, ÇÖMLEK16, ÖZLEME16, ÖZEMEK16, ÖLÇMEK16, BÖLMEK15, KÖLÇER15, ÖRÜLME15, ÖZELİK15, ÖDEMLİ15, ÖDEMEK15, ÖKÇELİ15, BÜZMEK14, DÜZLEM14, DÜZEME14, DÜZMEK14, KÜBİZM14, KÖREBE14, ÇİZMEK13, ÖMERLİ13, BİÇMEK12, BEZMEK12, ÇEMBER12, ÇERKEZ12, DİZMEK12, MİBZER12, ÜÇLEME12, ZEMBİL12, BREZİL11, BEZELİ11, ÇELEBİ11, DÜRMEK11, MÜDRİK11, MÜDİRE11, ÜÇERLİ11, ZELBER11, ZEDELİ11, BERDEL10, BELEDİ10, ÇİLEME10, ÇELMEK10, ÇELMİK10, ÇEMREK10, ÇERMİK10, DİLBER10, ERİMEZ10, EZİLME10, EMEKÇİ10, İZLEME10, İÇERME10, MERKEZ10, BİLMEK9, BİLEME9, DİREME9, DİLMEK9, DELMEK9, DEMLİK9, DİLEME9, DERLEM9, DERMEK9, EDİLME9, ELEKÇİ9, KÜREME9, KÜMELİ9, KEÇELİ9, ÜREMEK9, ÜREMİK9, BERELİ8, DERELİ8, EBELİK8, ERİMEK7, EKİLME7, EMEKLİ7, KERİME7, KELİME7, MELİKE7


ERİMEK


[nesnesiz]
  • Katı cisim sıvı içine karışarak sıvı durumuna geçmek

    Şeker suda erir.

[mecaz]
  • Çok zayıflamak

    Günden güne eriyen Kerime'yi, o tek kardeşimi kurtarabilirim ümidiyle size koştum. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Utancından çok sıkılmak
[mecaz]
  • Yok olmak, bitmek, tükenmek

    Güzel hayatımız da bir göz açıp kapayışta eridi. - Refik Halit Karay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eriyip bitmek
  • eriyip gitmek

Birleşik Kelimeler: erim erim


EKİLME


[isim]
  • Ekilmek işi

EMEKLİ


[sıfat]
  • Emek harcanarak elde edilen, zor, zahmetli
[isim]
  • Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanunlar gereği işi ile ilgisi kesilerek kendisine aylık bağlanmış olan kimse, tekaüt

    Buraya gelenler hep asker emeklileridir. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emekli olmak
  • emekliye ayırmak (veya çıkarmak veya çıkartmak)
  • emekliye ayrılmak (veya çıkmak)
  • emekliye sevk etmek

Birleşik Kelimeler: emekli aylığı, emekli ikramiyesi, emekli maaşı, malulen emekli


KERİME (Kelime Kökeni: Arapça kerīme)


[isim] [eskimiş]
  • Kız evlat

KELİME (Kelime Kökeni: Arapça kelime)


[isim]
  • Anlamlı ses veya ses birliği, söz, sözcük, lügat

    Tayyare kelimesine alışan millet, uçak kelimesine de alışır. - Orhan Veli Kanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kelimeleri tartarak konuşmak
  • kelimenin tam anlamıyla

Birleşik Kelimeler: kelime cambazı, kelime hazinesi, kelimeişehadet, kelime kadrosu, kelime karışıklığı, kelime oyunu, kelime sıklığı, kelime türü, kelime vurgusu, kelimesi kelimesine, anahtar kelime, basit kelime, birleşik kelime, bitişik kelime, kesik kelime, kısaltmalı kelime, taklidî kelime, türemiş kelime, yalın kelime, olumsuzluk kelimesi


MELİKE (Kelime Kökeni: Arapça melike)


[isim] [eskimiş]
  • Kadın hükümdar

    Saba melikesi Belkıs da kendisine Yemen iklimlerinin en güzel atlarından hediyeler göndermişti. - Necip Fazıl Kısakürek

Birleşik Kelimeler: çayırmelikesi


BERELİ


[sıfat]
  • Beresi olan

    Zaten siyah bereli kadın da hep aynı yerde idi. - Peyami Safa


DERELİ


[isim]
  • Giresun iline bağlı ilçelerden biri

EBELİK


[isim]
  • Ebe olma durumu

Birleşik Kelimeler: dil ebeliği, laf ebeliği, söz ebeliği


BİLMEK


[nesnesiz]
  • Bir şeyi anlamış veya öğrenmiş bulunmak

    Bunu bilmek içimi kederle dolduruyordu. - Adalet Ağaoğlu

[-i]
  • Bir bilim veya sanat dalında yeterli olmak

    Yani kısacası bu mükemmel dilimizi kimse bilmez, okumaz. - Burhan Felek

[-i]
  • Sorumlu tutmak

    Ben arkadaşını bilmem, seni bilirim.

[-i]
  • İşine gelmek, uygun bulmak

    Mal almasını bildi de parasını vermeyi mi bilmiyor?

[-i]
  • Saymak

    Teşekkürü borç bilirim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bildiğinden şaşmamak (veya kalmamak)
  • bildiğini okumak
  • bildiğini yapmak
  • bildiğini yedi mahalle bilmez
  • bildim bileli
  • bilemedin (veya bilemediniz)
  • bilir bilmez
  • bilmemek ayıp değil, öğrenmemek ayıp
  • bilmem hangi (veya kaç veya kim veya nasıl veya ne)

Birleşik Kelimeler: yolbil, değerbilmez, iyilikbilmez, kadirbilmez


BİLEME


[isim]
  • Bilemek işi

    Gönül, daha birçoklarının bu enstitüde kabiliyetlerini bilemesini istiyor. - Haldun Taner


DİREME


[isim]
  • Diremek işi

DİLMEK


[-i]
  • Bir bütünü ince ve yassı parçalara ayırarak kesmek

    Şimdi bu elemanları ince ince dileceğim. - Aka Gündüz

[halk ağzında]
  • Yarmak

DELMEK


[-i]
  • Delik açmak, delik duruma getirmek

    Taşın göze dokunmadığını ve bir parmak aşağıda yanağı deldiğini gördü. - Peyami Safa

[mecaz]
  • İncitmek, kırmak

Birleşik Kelimeler: ciğerdeldi, ağaçdelen, gökdelen, kardelen, kargadelen, zindandelen


DEMLİK


[isim]
  • İçerisinde çay demlenen emzikli kap

Birleşik Kelimeler: demlik poşet