ÇÖZÜVERMEK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



ÇÖZÜVERMEK harflerini içeren 5 harfli 36 kelime bulunuyor. 5 harfli ÇÖZÜVERMEK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ÇÖZÜM20, ÇÖZÜK19, ÇÖMEZ18, ÇÖZME18, ÖVMEK18, ÇÖKÜM17, ÇÖRKÜ16, ÇÖKME15, KÖMEÇ15, ÖZEME15, ÇÖREK14, ÇEVRE14, KÖMÜR14, ÖZERK14, ÖRMEK12, VERME12, VEREM12, ÇEREZ11, MEZÜR11, ÖREKE11, ÜZMEK11, ZÜMRE11, ÜZERE10, ÇEKEM9, ÇEKME9, EZMEK9, ÇEKER8, ERKEÇ8, ÜRKME8, ÜREME8, ZEKER8, ERMEK6, KEREM6, KEMER6, KEMRE6, MEREK6


ERMEK


[-e]
  • Erişmek

    Nereden geldiğini anlamadığı bir ataklığa ermişti. - Necati Cumalı

[nesnesiz]
  • İnsan veya bitki büyüyüp gelişmek, yetişmek
[nesnesiz]
  • Ürün olgunlaşmak

    Arpalar erdi de gelin, girdik yolmaya - Halk türküsü

[nesnesiz] [din bilgisi]
  • Kendini Tanrı yoluna vermiş kimse insanüstü kutsal bir aşamaya erişmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • erdiğine erer, ermediğine taş atar

Birleşik Kelimeler: aşermek


KEREM (Kelime Kökeni: Arapça kerem)


[isim] [eskimiş]
  • Soyluluk, ululuk, büyüklük, asalet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kerem buyurun (veya eyleyin)
  • kerem etmek

Birleşik Kelimeler: kerem sahibi


KEMER (Kelime Kökeni: Farsça kemer)


[isim]
  • Bele dolayarak toka ile tutturulan, kumaş, deri veya metalden yapılan bel bağı

    Nihat elinde tuttuğu kemeri denize fırlatıp attı. - Peyami Safa

[sıfat]
  • Tümsekli

    Kemer burun.

[anatomi]
  • Kemiklerden oluşan yay biçimindeki yapı

    Kaş kemeri. Damak kemeri. Ayak kemeri.

[jeoloji]
  • Katmanlı kayaçlarda bir kıvrımın kabarık tepe yeri, tekne karşıtı
[mimarlık]
  • İki sütun veya ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eğri, yonca yaprağı vb. biçimlerde bağlayan ve üzerine gelen duvar ağırlıklarını, iki yanındaki ayaklara bindiren tonoz bağlantı

    Büyük bir camiydi bu. Minareleri, kubbeleri, kemerleri ve parmaklıklı pencereleri filan hepsi tamamdı. - Oğuz Atay

[eskimiş]
  • Özellikle yolculukta kullanılan, üzerinde altın, para yerleştirmeye yarar gözleri olan meşin kuşak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemer (veya kemerini) sıkmak
  • kemeri dolu olmak

Birleşik Kelimeler: kemer bağlama, kemer gözü, kemer patlıcanı, bel kemeri, emniyet kemeri, su kemeri

[isim]
  • Antalya iline bağlı ilçelerden biri

KEMRE


[isim] [halk ağzında]
  • Gübre, tezek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kemre bağlamak


MEREK


[isim] [halk ağzında]
  • Samanlık, odunluk, hayvan yemi deposu veya ahır

ÇEKER


[isim]
  • Bir tartma aletinin kaldırabildiği ağırlık miktarı

ERKEÇ


[isim]
  • İğdiş edilmiş, üç yaşından büyük erkek keçi

Birleşik Kelimeler: erkeçsakalı


ÜRKME


[isim]
  • Ürkmek işi, tevahhuş

ÜREME


[isim]
  • Üremek işi
[biyoloji]
  • Canlıların cinsel hücrelerinin birleşmesinden ortaya çıkan tohumla veya doğrudan doğruya oluşturdukları sporlarla çoğalmaları, tenasül

Birleşik Kelimeler: üreme organları, döllenmesiz üreme, eşeyli üreme, eşeysiz üreme, kendiliğinden üreme


ZEKER (Kelime Kökeni: Arapça ẕeker)


[isim] [eskimiş]
  • Erkeklik organı

ÇEKEM


[isim] [halk ağzında]
  • Yeşil yapraklı, dikensi, ateşe atıldığında çatırdayarak yanan bir bitki

ÇEKME


[isim]
  • Çekmek işi

    Siyah kehribar tespihini çekmeye başladı. - Cahit Uçuk

[sıfat]
  • Çekilerek giyilen veya kullanılan

    Erkekleri, yandan lastikli çekme potinden başkasını bilmiyorlardı. - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • Düzgün biçimli

    Çekme burun.

[spor]
  • Vücut bölümlerinin bükücü kas gücü ile bir direnci kendisine yaklaştırması

Birleşik Kelimeler: çekme demir, çekme halatı, çekme kapı, çekme kat, ad çekme, halat çekme, kemane çekme, sıcak çekme


EZMEK


[-i]
  • Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassılaştırmak, biçimini değiştirmek

    Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım. - Enis Behiç Koryürek

[nesnesiz]
  • Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek

    Şerbet için şeker ezmek. Boya ezmek.

[mecaz]
  • Üzmek, sıkıntıya sokmak

    Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak

    Bu yol hayvanı ezdi.

[mecaz]
  • Yenmek, sindirmek

    Düşmanı ezmek.

[argo]
  • Harcamak

    Paraları bir haftada ezerim. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ez de suyunu iç
  • ezip büzmek

Birleşik Kelimeler: ezimevi, elezer, özezer, karıncaezmez


ÜZERE


[zarf]
  • Amacıyla

    Müzakere bitince üç dört gün sonra gene evde buluşmak üzere ayrıldılar. - Peyami Safa

[edat]
  • Gibi

    Daha önce belirtildiği üzere.


ÇEREZ (Kelime Kökeni: Farsça çaras)


[isim]
  • Asıl yemekten sayılmayan, peynir, zeytin vb. yiyecekler

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çerez gibi
  • çerez gibi gelmek
  • çerez gibi yemek