T ile Başlayan K ile Biten 5 Harfli Kelimeler



T ile başlayan K ile biten 5 harfli 36 kelime bulundu.K ile başlayan T ile biten 5 harfli kelimeler

Ayrıca, "İçinde Tk olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

TÜFEK13, TÜZÜK12, TAVUK12, TOPUK11, TEVEK11, TAVİK11, TOPİK10, TOPAK10, TİPİK9, TUZAK9, TEPİK9, TEZEK8, TAŞAK8, TACİK8, TABAK7, TOMAK7, TIRIK7, TUTUK7, TÜNEK7, TULUK7, TONİK6, TORİK6, TORAK6, TIRAK6, TUTAK6, TUNİK6, TANIK6, TAMİK6, TEMEK6, TETİK5, TARAK5, TARİK5, TALİK5, TALAK5, TELEK5, TEREK5


TETİK


[isim]
  • Ateşli silahlarda ateşlemeyi sağlamak için çekilen küçük parça

    Bir çay bardağını dökmeden içebilmek, tetiği eli titremeden çekebilmek kadar bir itiyat meselesidir. - Mehmet Kaplan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tetiğe basmak (veya dokunmak)
  • tetiği çekmek

[sıfat]
  • Çabuk davranan, çevik, dikkatli, uyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tetiğini bozmamak
  • tetik bulunmak
  • tetik davranmak
  • tetik durmak
  • tetikte (veya tetik) olmak (veya beklemek veya bulunmak veya durmak)
  • tetik üstünde beklemek

Birleşik Kelimeler: atik tetik, kulağı tetikte


TARAK


[isim]
  • Saçların, sakalın, hayvan tüylerinin karışıklığını gidermeye veya kadınların saçlarını tutturmaya yarayan dişli araç

    Bir ay boyunca, kırlaşan saçlarına tarak sürmedi. - Lâtife Tekin

[anatomi]
  • İnsanda ayağın yüksek olan üst bölümü
[hayvan bilimi]
  • Suda yaşayan hayvanlarda solungaç
[hayvan bilimi]
  • Yassı solungaçlılardan, kabukları yuvarlak, yelpaze biçiminde bir yumuşakça (Pecten)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tarak vurmak

Birleşik Kelimeler: tarak dubası, tarak işi, tarak kemiği, tarak otu, tas tarak, ayak tarağı, çobantarağı, deniztarağı, taşçı tarağı


TARİK (Kelime Kökeni: Arapça ṭarīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Yol

TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Asma, yukarı kaldırma
[sıfat]
  • Bu tür yazı ile yazılmış

    ... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talik etmek


TALAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳ)


[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Evliliğin sona ermesi, erkeğin karısını boşaması

Birleşik Kelimeler: talakıselase


TELEK


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kuşların gövde, kanat ve kuyruğunda bulunan, uçma, örtü ve kuyruk telekleri olarak üçe ayrılan, çeşitli renklerde kalın eksenli tüy

TEREK


[isim] [eskimiş]
  • Evlerin veya dükkânların yüksekçe yerinde bulunan raf

TONİK (Kelime Kökeni: Fransızca tonique)


[isim] [tıp]
  • Organları uyaran ve güçlendiren ilaç

TORİK (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [hayvan bilimi]
  • İri palamut balığı (Palemye sarda)

TORAK


[isim]
  • Kömürleştirilecek ağaç veya pişirilecek tuğlalarla dolu olan ve dışı çamur ile sıvanan kümbet
[halk ağzında]
  • Çökelek

TIRAK


[isim]
  • Kırılan kuru bir şeyin çıkardığı ses

Birleşik Kelimeler: tırık tırak


TUTAK


[isim]
  • Bir şeyin tutulacak yeri

    Saban tutağı. Bıçak tutağı. Kılıç tutağı. Tüfek tutağı.

[isim]
  • Ağrı iline bağlı ilçelerden biri

TUNİK (Kelime Kökeni: Fransızca tunique)


[isim]
  • Pantolon veya etek üzerine giyilen, dizlere kadar inen üst giysisi

TANIK


[isim]
  • Gördüğünü ve bildiğini anlatan, bilgi veren kimse, şahit

    Aksini söyleyen bir tanık da çıkmamıştı. - Tarık Buğra

[hukuk]
  • Duruşmada bilgisine, görgüsüne başvurulan kimse, şahit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tanık olmak

Birleşik Kelimeler: tanık tepe, yalancı tanık, görgü tanığı


TAMİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿmīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Derinleştirme