OKUMUŞ ile Oluşan Kelimeler (OKUMUŞ Kelime Türetme)



OKUMUŞ harflerinden oluşan 14 kelime bulunuyor. OKUMUŞ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Okumuş kelimesinin anlamı nedir? Okumuş ile başlayan kelimeler. İçinde okumuş olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

6 Harfli Kelimeler

OKUMUŞ13

5 Harfli Kelimeler

KOMŞU11, KOŞUM11

4 Harfli Kelimeler

KOŞU9

3 Harfli Kelimeler

MUŞ8, ŞOM8, KUŞ7, ŞOK7, UMU6, KOM5, KUM5

2 Harfli Kelimeler

ŞU6, OM4, OK3


OK


[isim]
  • Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk
[matematik]
  • Bir dairede bir kirişin ortasında bu kirişi gören yayın ortasına indirilen doğru parçası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ok atmak
  • ok gibi (yerinden) fırlamak
  • ok yaydan (veya yayından) çıkmak

Birleşik Kelimeler: ok meydanı, ok yılanı, suoku


OM


[isim]
  • Kemiklerin toparlak ucu
[isim] [fizik]
  • Elektrikte iletkenin direnç birimi

KOM


[isim] [halk ağzında]
  • Ağıl, davar ağılı

KUM


[isim] [madencilik]
  • Silisli kütlelerin, kayaların, doğal etkenlerle parçalanarak ufalanmasından oluşan, deniz kıyısı, dere yatağı vb. yerlerde çok bulunan, ufak, sert tanecikler

    İki kamyon kum getirmemi istedi. - Yusuf Atılgan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kumda oynamak
  • kum dökmek
  • kum gibi

Birleşik Kelimeler: kum balığı, kumbaşı, kum çölü, kum engereği, kum fırtınası, kum grisi, kum havucu, kum havuzu, kum kamyonu, kumkayası, kumkazan, kum ocağı, kum otu, kum saati, kum taşı, kum torbası, gök kumu


UMU


[isim]
  • Umut, istek, arzu

ŞU


[sıfat]
  • Bu kelimesine göre yerde, zamanda veya söz zincirinde biraz uzak olanı niteleyen söz

    Bu parayı da şu adrese gönderiver. - Ayla Kutlu

[zamir]
  • Biraz uzakta olan bir varlığı veya biraz önce anılan bir şeyi işaret yolu ile belirtmek için kullanılan söz, şurası

    Bunu istemem, şunu isterim.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • şu denli
  • şu günlerde (veya sırada)
  • şu kadar
  • şu kadar ki
  • şuna bak!
  • şundan
  • şunun şurası
  • şusu busu

Birleşik Kelimeler: şu açıdan, şu bakımdan, şu bu, şu hâlde, şu takdirde, şu yönden, şu yüzden


KUŞ


[isim] [hayvan bilimi]
  • Yumurtlayan omurgalılardan, akciğerli, sıcakkanlı, vücudu tüylerle örtülü, gagalı, iki ayaklı, iki kanatlı uçucu hayvanların ortak adı

    Çalıların üstünde kuşlar cıvıldayarak uçuşuyordu. - Ömer Seyfettin

[argo]
  • Acemi er

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kuşa benzemek (veya dönmek)
  • kuşa kafes lazım, boruya nefes
  • kuş gibi
  • kuş gibi (veya kadar) yemek
  • kuş gibi çırpınmak
  • kuş gibi uçup gitmek (veya uçmak)
  • kuş kadar canı olmak
  • kuş kanadına kira istemez
  • kuş kanadıyla gitmek
  • kuş mu konduracak?
  • kuş uçmaz, kervan geçmez
  • kuş uçurmamak (veya uçurtmamak)
  • kuşu kuşla avlarlar
  • kuşun kanadıyla haber salmak
  • kuş vardır eti yenir, kuş vardır et yedirilir

Birleşik Kelimeler: kuş bakışı, kuşbaşı, kuş beyinli, kuş bilimi, kuşburnu, kuşdili, kuş dili, kuşekmeği, kuş evi, kuşgömü, kuşgözü, kuş gribi, kuşhane, kuş iğdesi, kuş kafesi, kuşkanadı, kuş kirazı, kuşkonmaz, kuş lastiği, kuşlokumu, kuş otu, kuşpalazı, kuş sütü, kuş tüyü, kuş uçumu, kuş uçuşu, kuş uykusu, kuş üzümü, kuşyemi, kuş yemi, kuş yuvası, akkuş, alıcı kuş, avcı kuş, baykuş, boğmaklı kuş, karakuş, kurt kuş, makaralı kuş, yırtıcı kuş, ardıç kuşu, arı kuşu, balaban kuşu, bayır kuşu, borazan kuşu, can kuşu, cennet kuşu, çakıl kuşu, çalı kuşu, çavuş kuşu, çayır kuşu, çekirge kuşu, çulha kuşu, dalgıç kuşu, deve kuşu, devlet kuşu, fırtına kuşu, Flaman kuşu, gece kuşu, gelin kuşu, guguk kuşu, hak kuşu, hamsikuşu, incir kuşu, İshak kuşu, iskele kuşu, kardinal kuşu, karıncakuşu, kar kuşu, kaşıkçı kuşu, keten kuşu, kız kuşu, kukumav kuşu, muhabbet kuşu, murabut kuşu, ökse kuşu, örümcek kuşu, saka kuşu, sıvacı kuşu, sinek kuşu, şakrak kuşu, şeytan kuşu, talih kuşu, tarla kuşu, tavus kuşu, tropik kuşu, yağmur kuşu, yont kuşu, ötücü kuşlar, bataklık kuşları, dalgıç kuşları


ŞOK (Kelime Kökeni: Fransızca choc)


[isim]
  • Ani bir değişiklik sonucunda ortaya çıkan şaşkınlık

    Sinan, şoka uğramış bir hâlde soruyor. - Ahmet Ümit

[sıfat]
  • Şaşırtıcı, alışılmamış, beklenmedik
[ruh bilimi]
  • Kaza, beklenmeyen bir olay, bazı ilaç ve uyuşturucuların yarattığı fiziksel veya ruhsal olarak birdenbire gelişen karmaşık belirtilerin tümü

Birleşik Kelimeler: şok tedavisi, artçı şok, kültür şoku


MUŞ (Kelime Kökeni: Fransızca mouche)


[isim] [denizcilik]
  • Altı düz, küçük gezinti vapuru

    Ertuğrul yatına bir muş yaklaştı. O muştan redingotlu asker üniformalı birçok paşalar çıktılar. - Yahya Kemal Beyatlı

[isim]
  • Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

Birleşik Kelimeler: Muş lalesi


ŞOM (Kelime Kökeni: Farsça şūm)


[sıfat] [eskimiş]
  • Uğursuz

Birleşik Kelimeler: şom ağızlı


KOŞU


[isim]
  • Koşma

    Benim oğlanın göbeği çıkıyormuş da biraz, her sabah koşu yapıyor, dedi. - Nazım Hikmet

[spor]
  • Koşarak yapılan yarış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • koşu koparmak

Birleşik Kelimeler: koşu atı, koşu bandı, koşu yolu, bir koşu, engelli koşu, gelişme koşusu, ısınma koşusu, mukavemet koşusu, sabah koşusu


KOMŞU


[isim]
  • Konutları yakın olan kimselerin birbirine göre aldıkları ad

    Çok geçmeden odaya çevredeki komşular dolmaya başladı. - İhsan Oktay Anar

[sıfat]
  • Sınır ortaklığı bulunan, mücavir

    Komşu bahçeler arasında da pek kullanılmayan yan kapılar vardı. - Çetin Altan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • komşu boncuğunu çalan gece takınır
  • komşuda pişer, bize de düşer
  • komşu ekmeği komşuya borçtur
  • komşu iti komşuya ürümez
  • komşu kızı almak, kalaylı kaptan su içmek gibidir
  • komşu komşunun külüne (veya tütününe) muhtaçtır
  • komşunu iki inekli iste ki kendin bir inekli olasın
  • komşunun tavuğu komşuya kaz (karısı kız) görünür

Birleşik Kelimeler: komşu açı, komşu hatırı, komşu kapısı, kapı bir komşu, kapı karşı komşu, kapı komşu, konu komşu


KOŞUM


[isim]
  • Araba hayvanının kayış takımı, koşum takımı

    Koşumlarındaki ziller şıngırdadılar. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: koşum atı, koşum hayvanı, koşum takımı


OKUMUŞ


[sıfat]
  • Okuyarak bilgisini genişletmiş, öğrenim görmüş (kimse)

    Bizim aramızda en görmüş geçirmişi, en okumuşu sensin. - Azra Erhat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • okumuş olmak