FISTIKÇI ile Oluşan Kelimeler (FISTIKÇI Kelime Türetme)



FISTIKÇI harflerinden oluşan 18 kelime bulunuyor. FISTIKÇI kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Fıstıkçı kelimesinin anlamı nedir? Fıstıkçı ile başlayan kelimeler. İçinde fıstıkçı olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

8 Harfli Kelimeler

FISTIKÇI21

6 Harfli Kelimeler

FISTIK15

5 Harfli Kelimeler

ÇIFIT16, FITIK13, ÇIKIT10, ÇIKTI10, KISIT8, SIKIT8

4 Harfli Kelimeler

FIÇI15, ÇIKI9, SIKI7

3 Harfli Kelimeler

ÇIT7, KIÇ7, ISI6, SIK5, TIS5, KIT4, TIK4


KIT (Kelime Kökeni: Arapça ḳaḥṭ)


[sıfat]
  • İhtiyaca yetmeyecek kadar az, bol(II) karşıtı

    O devirde bizim gibi henüz askere gitmemiş şoförler çok kıttı. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: kıt kanaat, kıtı kıtına, aklı kıt


TIK


[isim]
  • İnce ve küçük bir nesne ile sert bir yere vurulduğunda çıkan ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tık yok

Birleşik Kelimeler: tık tık


SIK


[sıfat]
  • Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı

    Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç.

[zarf]
  • Kısa zaman aralıklarıyla, az aralıklarla
[zarf]
  • Aralıksız olarak, aralarında az aralık bırakarak

    Çiçekleri çok sık diktik.

Birleşik Kelimeler: sıkboğaz, sık otlatma, sık sık


TIS


[isim]
  • Kaz, kedi, yılan vb.nin çıkardığı ses

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tıs kesilmek
  • tıs yok


ISI


[isim] [fizik]
  • Bir cismin uzamasına, genleşmesine, buharlaşmasına, erimesine, sıcaklığının artmasına yol açan fiziksel enerji

    Isı, atomlar arası çekim gücünü yenerek maddenin hacmini arttırır.

Birleşik Kelimeler: ısıalan, ısıcam, ısıdam, ısıdenetir, ısı kuşak, ısıölçer, ısı ölçümü, ısı tedavisi, ısıveren, ısıyayar, ısı yayımı, ısı yuvarı, diriksel ısı, diril ısı, günısı, iç ısı, kızıl ısı, ergime ısısı, ısınma ısısı, vücut ısısı


SIKI


[sıfat]
  • Dar

    Sıkı bir kemer.

[zarf]
  • Sıkıca, iyice

    Sıkı giyinmek.

[isim]
  • Disiplin
[isim]
  • Zorlayıcı durum

    Sıkıya gelmemek. Sıkıyı görünce kaçtı.

[isim]
  • Ağızdan dolma ateşli silahlarda, barut ve kurşunun üstünden namluya sokulup bastırılan bez ve kâğıt parçaları vb. şeylerin tümü

    İlk sıkıyı babam attı. - Samim Kocagöz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıkı basmak
  • sıkıdan geçirmek
  • sıkı durmak
  • sıkı tutmak
  • sıkıya almak
  • sıkıya gelmek
  • sıkıysa

Birleşik Kelimeler: sıkı ağızlı, sıkı denetim, sıkı doku, sıkı düzen, sıkı fıkı, sıkı sıkı, sıkıyönetim, ağzı sıkı, eli sıkı, kurusıkı


ÇIT


[isim]
  • Hafif ve anlık ses

    Aşağı katta ayak sesleri. Teyzenin odasında çıt yok. - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çıt (veya çıtını) çıkarmamak
  • çıt çıkmamak
  • çıt etmek
  • çıtı çıkmamak

Birleşik Kelimeler: çıt çıt, çıtkırıldım


KIÇ


[isim] [teklifsiz konuşmada]
  • Kuyruk sokumu bölgesi, kaba et, kaba but, popo, makat
[denizcilik]
  • Deniz teknelerinde art taraf

    Pantolonunu, ceketini fırlatır, kıç altındaki âdeta kamaramsı yere sokulur, düşünürdü. - Sait Faik Abasıyanık

[sıfat]
  • Arka bölümde olan
[halk ağzında]
  • Bacak, ayak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kıç atmak
  • kıç attırmak
  • kıçına bakarak (veya baka baka)
  • kıçına kına yakmak
  • kıçına tekmeyi atmak (veya vurmak veya yapıştırmak)
  • kıçını yırtmak

Birleşik Kelimeler: kıçüstü, kıçı kırık, kıçın kıçın, kıçtan bacaklı, kıçtankara


KISIT


[isim] [hukuk]
  • Kişinin yurttaşlık haklarını kullanma yetkisinin yargı kuruluşları tarafından kaldırılması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kısıt altına almak


SIKIT


[isim]
  • Komprime

ÇIKI


[isim]
  • Çıkın

    Düğünün hamamı benden. Çerezi, çıkısı hepsi benden. - Abbas Sayar

Birleşik Kelimeler: kirli çıkı


ÇIKIT


[isim]
  • Çıkak

ÇIKTI


[isim] [ticaret]
  • Üretim sonucu ortaya çıkan ürün, girdi karşıtı
[bilişim]
  • Bilgisayarda yazılan bir metnin kâğıda dökülmüş biçimi, çıkış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çıktı almak

Birleşik Kelimeler: girdisi çıktısı


FITIK (Kelime Kökeni: Arapça fatḳ)


[isim] [tıp]
  • İç organlardan bir parçanın, genellikle bağırsak bölümünün karın çeperlerini geçip deri altında ur gibi bir şişkinlik yapması, kavlıç, yarımlık

    Musiki hocamız genç yaşında bir fıtık ameliyatı sonunda ölmüştü. - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fıtık etmek
  • fıtık olmak

Birleşik Kelimeler: fıtık otu, bel fıtığı, kasık fıtığı


FISTIK (Kelime Kökeni: Arapça fustuḳ)


[isim] [bitki bilimi]
  • Antep fıstığı, çam fıstığı veya yer fıstığı denilen yemişlerin genel adı
[argo]
  • Güzel, gösterişli kadın

    Çok iyi bir akşam yemeği yedi, üstelik yanında da gencecik bir fıstık. - Muzaffer İzgü

[sıfat]
  • İyi, hoş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • fıstık gibi

Birleşik Kelimeler: fıstık çamı, fıstık ezmesi, fıstık içi, fıstık rengi, falan fıstık, Antep fıstığı, çam fıstığı, Hint fıstığı, kaju fıstığı, Şam fıstığı, yer fıstığı